2014 - 2015 yıllarında ekrana gelen Kaderimin Yazıldığı Gün dizisi ile oyunculuğa  başlayan Almila Ada, 1994'te dünyaya geldi. Annesinin görevi nedeniyle bir süre Rusya'da yaşadı.

Kırgın Çiçekler (2016),  Adı Efsane (2017), Cennet'in Gözyaşları (2017-2018), Bir Deli Rüzgar (2018),  Güvercin (2019-2020), Menajerimi Ara (2021 / konuk oyuncu) ve Üç kız Kardeş (2022) adlı dizilerde rol aldı.

Almila Ada, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra bu eğitimin devamını almak üzere gittiği İngiltere'de Yenilmezler : Ultron Çağı adlı filmde ünlü Hollywood yıldızı Scarlett Johansson’un küçüklüğünü oynamıştı.

Almila Ada, iki yıldır ekrana gelen Üç Kız Kardeş dizisinde Dönüş adlı bir karakteri canlandırıyor.

Son zamanlarda moda dergileri için kamera karşısına geçen oyuncu ile siz okurlarımız için söyleştik.

Üç Kız Kardeş dizisi Ayvalık'ta çekiliyor. Ancak İstanbul'da da takip gerektiren işleriniz var. Bu sürekli gidip gelmeler yorucu olmuyor mu?

Olmaz olur mu, tabii ki bir hayli zorlu geçiyor. bildiğiniz gibi bir de trafik kazası geçirdim. Şükür ciddi bir durum ortaya çıkmadı ama korkmadım da değil.

Her ne kadar çocukluğunuz eğitimlerle geçse de hoş anılar da birikmiş olmalı...

Evet. her şeyden önce daima mutlu bir çocuktum. Aklıma şu anda ilk gelen: Adadaki evimizin duvarları badana olmadan birkaç gün önce, annem resim malzemelerimi hazırlardı. Ben, boyumun yettiği kadar tüm cepheye resimler yapardım. Annem, babam çok beğenirdi. Bu enfes bir özgürlük hissiydi.

Üç Kız Kardeş dizisine ve Dönüş'e gelelim... Bize onu tanıtır mısınız biraz, nasıl biri Dönüş?

Dönüş öykünün dile getireni, kurucusu ve kahramanı. Dizide onun günlüğüne not düştüğü duygu ve anıları, yetişkin bir anne olana kadar yazdığı öyküleri izliyoruz.

Böyle bir karakter teklifine ilk yaklaşımınız nasıl oldu?

Hem bir genç kızı hem de zaman atlamasından sonra yetişkin bir anneyi canlandıracağım için çok heyecanlandırdı beni Dönüş karakteri. İki farklı kadını oynamak, hem zor hem de bir o kadar şanslı bir rol.

Sizi tanıyalım biraz da!

İlk tanıştığım insanlar, başlarda beni biraz soğuk bulur. Bu durum, aslında o kişilerden hoşlanmadığım ya da ilgilenmediğim için değil de o sırada, o kişiyi tanımaya çalıştığımdandır. Öyle hemen, sevgi ve saygı ilişkisi kurulmadan kimseyle içli dışlı olamıyorum. Tek çocuk olmaktan ötürü belki de. Bale eğitimleri de sosyal biri olmamı engelledi belki de.

Şu sıralar iple çektiğiniz şey?

Yaz tatili planları, yaz projeleri, ailem ve sevdiklerimle rahatça evimde geçireceğim geniş zamanlar.

Gelecek sizi kaygılandırıyor mu?

Herkesi kaygılandırır gelecek düşüncesi. Endişelenmek için çok fazla sebebimiz var. Hem bireysel hem toplumsal hem de dünya için. Ama bunları düşünmeye de öyle çok vaktim yok açıkcası.

Bir balerin olarak müzikle ilişkiniz nasıl?

Evde müzik dinlemeye tamam. Ama kalabalık ortamlardan pek hazzetmem. Ama çok sevdiğim bir müzisyen ya da grubuysa her şeyi göze alır ve karışırım o kalabalığa.

Ya iyi ve şık giyinip modayı takip etmek!

Annem, müthiş tarz sahibidir. Onun kızı olduğum için kendime yakıştırdığım bir günlük stil ve tarz hep oldu. İngiltere’deki eğitim sürecinde moda ve tekstil dersleri de almıştım. Dikmeyi ve koleksiyon oluşturmayı oralarda öğrendim. Ama son birkaç senedir, modayı pek takip edemiyorum. Çünkü biraz sürdürülebilir olmalı moda. Sürekli yeni bir şeyler almak ve modası geçince dolabın köşesine atmak, bana göre değil.

Sosyal medya ile ilişkini nasıl tarif edersiniz?

Hayatımın merkezinde sosyal medya yok, işimin bir parçası olduğu için oralarda varım. Çoğu zaman telefon almak aklıma gelmiyor.

Bu mecra için mutlak bir fikriniz oluştu mu?

Son yıllarda sosyal medyada özellikle popüler olan bazı sayfaların olduğundan daha güzel, daha fit, daha varlıklı ve daha mutlu hayatları yaşadıklarını gösterdikleri bir platforma dönüştü gibi. Ama hayat orada yansıdığı gibi değil. Tek umudum, zamanla o yaratılan karton hayatlar ve vücutların azalması.