HALİME HATUN'DAN MADAM CORINNE'E


HALİME HATUN'DAN MADAM CORINNE'E

Dört yıl boyunca Diriliş Ertuğrul dizisinde Halime Hatun rolünü üstlenen Esra Bilgiç, daha sonra "Bir Umut Yeter", "Ramo" ve "Kanunsuz Topraklar" gibi yapımlarda görev aldı. 2022 yılında ilk uzun metrajlı filmi "Aşk Sanatı" oldu. Ardından rol aldığı Atatürk filminde ise Madam Corinne'i canlandırdı. Bu yapımda yer almayı "büyük bir şans ve gurur vesilesi" olarak değerlendiren Esra Bilgiç, sorularımızı siz okurlarımız için cevaplandırdı...

Venedik Film Festivali’ne katıldınız. Oralarda olmak nasıl bir duyguydu?

Benim için harika bir deneyim oldu. Sinemanın hayatımda çok büyük bir yeri var. Bu büyülü dünyanın bir parçası olduğum için çok şanslıyım. Festivalleri çok önemsiyorum ve iyi hazırlanmaya çalışıyorum. Cannes Film Festivali sonrasında Venedik Film Festivali’nde de birkaç filmi izleme şansım oldu. Venedik zaten  muazzam bir şehir. Festivalin görkemiyle bize enfes bir deneyim yaşattı.

‘Atatürk’ filminde yer aldınız, bir 'iş'in dışında sizin için ne ifade ediyor bu tecrübe?

Her şeyden önce ‘Atatürk’ projesinin bir parçası olduğum için çok gururluyum. Dahil olduğum ilk dakikadan itibaren bunu bir ayrıcalık ve büyük bir şans olarak gördüm. İtiraf etmeliyim ki, hazırlık ve çekim sürecinin her aşamasında gerçek bir aktör olduğumu hissettim.

Rolünüze nasıl hazırlandınız?

Danışman ekiplerimizden çok destek aldım. Mustafa Kemal Atatürk ile olan mektuplarını okudum. Mektuplar ve Tergiman Ailesi’ne dair çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgiler yol haritamı çizmeme yardımcı oldu. Piyano ve şan dersleri aldım. Fransızca eğitmenimiz ile çalıştım. Sete çıkmadan önce birkaç ay boyunca o döneme, o dönemin kadınına ve toplumdaki yerine dair okudum.

Yeni projeniz "Bir İhtimal Daha Var" için bize biraz bilgi verir misiniz?

Evet bu proje için İzmir’de kalıyorum. Yaklaşık bir buçuk aydır çalışıyoruz. Kadromuzda birbirinden kıymetli ve başarılı oyuncu arkadaşlarım, büyüklerim var. Yönetmenimiz Hakan Algül rejisiyle ve çalışkan ekip arkadaşlarımla enfes bir dizi çekiyoruz. Beni bu filmde bol bol üzüm bağları arasında göreceksiniz. Seda ve İsa (Ata Demirer) Urla’da, ikisini de yakından etkileyen gizemli bir cinayeti çözmeye çalışacaklar.

Set dışındaki hayatınız nasıl geçiyor? Neler yaparsınız iş saatlerinin dışında?

Aslına bakarsanız epeyce uzun bir zamandır kişisel yaşantımı işimden bağımsız tanımlamıyorum. Çalışmayı çok seviyorum. Çalışmak ve üretmek sosyal yaşantımın bir parçası, yaşama hızımın belirleyicisi gibi oldu aslında. Ama ben setin temposunun ve mesleğimin doğasının aksine sakin ve sade bir hayat yaşamayı tercih ediyorum. Yalnız kalmayı severim. Güne erken başlarım. Ailem ve dostlarımla geçirdiğim vakit çok kıymetlidir.

Uluslararası İlişkiler okumuşsunuz ama Londra’da drama eğitimi de almışsınız...

Evet ama Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olamadım. İşim sebebiyle İstanbul’a yerleştiğim için yatay geçiş yaptım ve artık hukuk fakültesinde okumaktayım. Son sınıftayım. Evet, belirttiğiniz gibi Londra’da Kraliyet Sanat Akademisi’nde kısa süreli drama dersleri aldım.

Oyunculuğa o süreçte mi karar verdiniz?

Yok, hayır. Ben çocukluğumdan beri tiyatronun içindeydim. Mamak Belediyesi’nin hazırladığı çocuk oyunlarında oynadım. İlkokulda kısa oyunlar yazar, okulumuzun sahnesinde oynardık. Ben ve benim gibi ilgili arkadaşlarımla okulun tiyatro kulübünü yeniden canlandırdık. Müziğe de yeteneğim vardı. Annem sayesinde keşfettim bunları.

Peki neden Hukuk Fakültesi?

Çok basit, mezun olduğumda hukuk alanında çalışmayı düşünüyorum. Hukuka dair okumayı ve düşünmeyi seviyorum. Çünkü hayatın içinde ve tamamen gerçek bir şey olduğunu hissediyorum. Ve insanın sevdiği işi yapması mutluluk vericidir?

Mutluluğu nerelerde aramalı?

Bana göre mutluluk sade olan her şeyde ve saklı değil. Mutluluk, şu satırları sağlıkla ve heyecanla yazmak, sizinle harika bir çekim günü geçirmek, çok önemsediğim bir sahneyi içime sinerek oynamak, ailemle yazlıkta bir kahvaltı sofrasında sohbet etmek, sevdiğim insanlarla bir bahar akşamında müzik eşliğinde akşam yemeği yemek…

Kendinizi nasıl tanımlarsınız? Sıcakanlı... mesafeli... soğuk... karamsar...

Genelde insanlarla aramda makul bir mesafe olmasını tercih ederim. Bu mesafe şimdiye kadar, iletişimin akışını bozmadan, o kişinin sınırlarına saygı duyarak onu doğru anlamama

yardımcı oldu. İyi bir dinleyiciyim. Çalışkanım. Bu konuda zaman zaman eleştirilsem de bazı şeyleri fazlaca ciddiye alırım. Detaylar çok mühimdir benim için. Sürprizleri çok sevmem, hazırlıklı olmayı tercih ederim.

Oyunculuk dışında sanatın başka alanlarıyla da ilgileniyor musunuz?

Tabii ki! Müzik, resim ve özellikle fotoğrafçılık ilgimi çekiyor. Bazı müzik aletlerini çalmayı denerim diyeyim: Piyano, keman, ukulele ve gitar ve darbuka… Resim sanatı üzerine okumayı severim.

Kimileri çok itici gelir insana. Sizin bu konuda bir ölçütünüz var mı?

Ben, herkesin herkes kadar akıllı, en azından sosyal hayatını ortalama düzeyde sürdürebilme kabiliyetine sahip olduğuna inanıyorum. Bu sebeple nazik ve anlayışlı olmak gibi kaba ve patavatsız olmanın da kişinin kendi seçimi olduğunu düşünüyorum. Kabalık ve patavatsızlık o kişiyle iletişim kurma ve bu iletişimi sürdürebilme ihtimalini benim için ortadan kaldırıyor.

Bulunduğunuz sektörde güzellik önemli bir avantaj mı?

Sinemada güzellik algısı biraz değişti ve ben bunun değişmesinden memnunum. Artık zeka ve yeteneği konuşmak gerek.

Hayata dair büyük korku ve endişeleriniz var mı?

Kendimi daha çok kaygılı biri olarak tanımlıyorum. Korkunun

nesnesi çok belirgin ama kaygının öyle değil. O yüzden ne desem bilemedim. Ama çocukken en büyük korkum, tek kabusum kardeşim Ali’yi kaybetmekti. Çünkü çok yaramazdı.

Sizi insan ilişkilerinde en çok ne üzer?

Çok beğendiğim ve takdir ettiğim birinin zannettiğimin aksine

yüzeysel biri olması beni hayal kırıklığına uğratır. Yanılmak bende müthiş bir kırgınlık yaratır.

Acı tecrübelerinizi nasıl değerlendirirsiniz?

Acı da tatlı da olsa hepsi birer tecrübe. Elbette pişman olduğum seçimlerim olmadı mı, oldu. Ancak geçmişte kaldılar. Ben bugün olduğum Esra’dan memnun ve razıyım. Daha iyisi elbette olacaktır. Üstünde çalışıyorum.

Yorumlar

Yorum Gönder